İkinci kutub ise; kısmen müstakil olarak Onuncu Söz, Yirmi dokuzuncu Söz, Yirmi sekizinci Söz, husûsan cismanî lezzetlerin isbatında ve Mukaddeme-i Haşriye gibi risâlelerde gâyet kuvvetli haşr-i cismanîyi isbat etmiş, muannidleri de susturmuş. Ve îmân-ı billah gibi, bu dünyadaki mevcûdat zâhir bir sûrette onu göstermediğinden kısm-ı ekserîsi ise, sâir erkân-ı îmâniye içinde haşri kuvvetli isbat eder.
Ezcümle: Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’ın hakkaniyetini isbat eden bütün hüccetleri, ikinci derecede haşr-i cismanîyi, binler âyât-ı Kur’aniyenin tasvir ve îzahatlarıyla isbat ediyor. Acaba, Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan’ın mu’cizane cennet’in lezâiz-i cismaniyesinden bahisleri ve îzahları derecesinden daha başka bir îzaha lüzum kalır mı?
Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın hakkaniyetini isbat eden bütün mu’cizeleri, ve hüccetleri ikinci derecede haşr-i cismanîyi ve cennet ve cehennem’in lezâiz ve âlâm-ı cismanîsini hârika belâğatıyla tasvir ve îzah ediyor. Ve o îzahtan sonra, daha îzaha ihtiyaç kalır mı?
Hem Cenâb-ı Hakk’ın vücûb-u vücûdunu ve rahîmiyet ve hakîmiyetini ve ilim ve kudretini ve hafîziyetini ve sıfât-ı kudsiyesini isbat eden bütün bürhanlar, hüccetler, bir cihette haşri isbat ettiği gibi; rubûbîyetin muktezası olan irsal-i Rusül ve inzal-i Kütüb cihetiyle, hem Risâlet-i Muhammediye’yi (A.S.M.) istilzam...
Hem Kur’an, O’nun konuşması ve kelâmı olmadığını ve Kelâmullah olduğunu isbat etmekle, haşr-i cismanîyi tafsilâtıyla bu iki noktadan yine isbat ediyor.
Elhasıl: Risâle-i Nur’da îmân-ı billah ve îmân-ı bilyevm-il âhir olan iki kutb-u îmânî, tam birbirine müsâvi gelecek bir derecede isbat edilmiş. Yalnız bu kadar var ki, haşr-i cismanî kısmen sarihan ve kısmen zımnî ve tebaî isbat edilmiş. Çünki bu âlem-i şehâdet, Sâniini gâyet sarih ve zâhir gösteriyor; ve haşri zımnî ve perdeli haber verir.
İnşâallah bir zaman, Risâle-i Nur şâkirdlerinden birisi veya birkaç tanesi, o dokuz makamı ve berâhini te’lif edecek ve Mukaddeme-i Haşriye’nin başındaki âyet-i a’zamın dokuz fıkrasının hazinelerini, Risâle-i Nur’da münteşir haşr-i cismanî berâhiniyle ve kalblerine gelen sünûhat ve ilhamat ile açıp; Dokuzuncu Şuâ’ı, Onuncu Söz’den daha parlak, daha kuvvetli bir tarzda tekmil edecek.
Bütün kardeşlerimize birer birer selâm ve bayramlarını tebrik ediyoruz.
Said Nursî
Türkçe
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
Türkmence
فارسى