
Derakab zeval ile acılanan mülâkatlar, keder ve meraka değmez. İştiyaka hiç lâyık değildir. Çünki zeval-i lezzet elem olduğu gibi, zeval-i lezzetin tasavvuru dahi bir elemdir. Bütün mecâzî âşıkların divanları, yâni aşknâmeleri olan manzum kitabları, şu tasavvur-u zevalden gelen elemden birer feryattır. Herbirinin, bütün divan-ı eş’arının ruhunu eğer sıksan, elemkârane birer feryad damlar.

İşte o zevalalud mülâkatlar, o elemli mecâzî muhabbetler derdinden ve belâsındandır ki, kalbim İbrahimvâri

ağlamasıyla ağlıyor ve bağırıyor.

Eğer şu fâni dünyada beka istiyorsan, beka, fenâdan çıkıyor. Nefs-i emmâre cihetiyle fenâ bul ki, bâki olasın.

Dünyaperestlik esasatı olan ahlâk-ı seyyieden tecerrüd et. Fâni ol! Daire-i mülkünde ve malındaki eşyayı, Mahbûb-u Hakikî yolunda feda et. Mevcûdâtın ademnüma âkibetlerini gör. Çünki şu dünyadan bekaya giden yol, fenâdan gidiyor.

English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
azərbaycan
Türkmence
فارسى