Ey hey’et-i hâkime ve ey müdde-i umûmî! Bu iddianamede sebeb-i ittihamım herbir maddeye karşı, istintak dâiresinde zabtınıza geçen müdafaatımda cevabları vardır. Hususan, “Son Müdafaâtım” nâmındaki otuz beş sahifelik bir müdâfaanameyi, itiraz yerine, size takdim ediyorum. Bu noktaya nazar-ı adâlet ve insafı çevirmek için derim ki:
On senedenberi Isparta Vilâyetinde, mazlum bir sûrette, tazyik altında asayiş-i dahiliye ve emniyet-i umûmiyeye zarar verecek hiçbir emâre, hiçbir tereşşuhat olmadığı halde, emniyet-i dahiliyeyi ihlâl etmek teşebbüsü ile ittiham edilmekliğime hangi insaf, hangi vicdan müsaade eder? Eğer Yüz altmış üçüncü madde-i kanuniye ma’nası bizim hakkımızda vech-i tatbiki gibi ma’na verilse, o vakit başta Diyanet Riyaseti, bütün imamlar, hatibler ve vaizlere teşmil etmek lâzım gelir. Çünkü, hayat-ı diniyeyi telkin etmekte onlarla beraberiz. Eğer telkinât-ı diniyye, emniyet-i dahiliyeyi, mutlaka ihlâl etmek gibi ma’nasız bir fikir ileri sürülse, umûma şâmil olur. Evet benim, onların fevkinde bir cihet var ki; o da kat’iyyetle, şüphesiz şeksiz hakâik-i îmaniyeyi îzah etmektir. Bu ise; farz-ı muhal olarak, umum ehl-i dine bir itiraz gelse, bu hal bizi itirazdan kurtarmağa vesile olur. Benim hakkımda bu kadar tahkikatla beraber daha tesbit edilmiyen ve tesbit edilse de, adâlet-i hakîkiye noktasında bir suç teşkil etmiyen ve bir suç teşkil etse de, yalnız beni mes’ul eden bir madde yüzünden, yirmi kadar ma’sûm ve bîgünah kimseleri; çoluk çocuğundan, işinden alıkoyup hapisde perişan etmek, elbette adliyenin nazar-ı adaletine uygun gelmez. Benim ile ednâ bir teması bulunan çok bîçâre ma’sûmlar, tevkif ile mühim zararlara dûçar oldular.
Şark hadisesi münâsebetiyle nefyedilmem, iddiânâmede iştiraki ihsas ettiği cihetle cevab veriyorum ki: Hükümetin dosyalarında, benim künyem altında hiçbir meşruhat yoktur; sırf ihtiyat yüzünden nefyedildiğim, hükümetçe sabit olmuştur. Ben, o zaman da, şimdiki gibi münzevi yaşıyordum. Bir dağın mağarasında, bir hizmetçi ile yalnız otururken; beni tutup, on sene bilâ-sebeb, müracaat etmediğim için, dokuz sene bir köyde, bir sene de Ispartada ikamete mahkûm edip, ahirinde bu musibete giriftar ettiler.
Türkçe
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
Türkmence
فارسى