Sözler | OtuzÜçüncü Söz | 670
(653-690)

Nasıl cüz’iyat ve neticelerde ve teferruatta kemâl-i hikmet ve cemâl-i san’at görünüyor. Öyle de: Tesadüfî ve karışık tevehhüm edilen küllî unsurların, büyük mahlûkatın zâhiren karışık vaziyetleri dahi, bir hikmet ve san’at ile vaziyetler alıyorlar.İşte ziyânın parlaması, sair hikmetli hidematının delâletiyle, yeryüzünde masnuat-ı İlâhiyyeyi izn-i Rabbânî ile teşhir ve ilân etmektir.
Hâşiye: Şu Yirminci Pencere’nin hakîkatı, bir zaman Arabî bir surette şöyle kalbe gelmişti:

Dinle
-
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
azərbaycan
Türkmence
فارسى