
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Bu iki nüshanın biri benimdir, biri müdüründür. Başta benim hattımla yazısı bulunan nüshaya göre müdürün nüshasını tashih ediniz. Ben bu def’a Âyet-ül Kübrâ’yı mütâlâa ederken, İkinci Makam’ını -âhire kadar- ve âhirdeki ma’nevî muhavereyi pekçok ehemmiyetli gördüm ve çok istifâde ettim. Sizin istifâdeniz için biri okusun, biri dinlesin. Tashihle beraber muattal kalmasınlar, ikişer kardeşlerimiz mütalâa etsinler.
Sâniyen: Bana ait Onuncu Söz ve buradaki mektublar defteri ve sâire zâyi olmasın ve muattal kalmasın. Ben nezâretini Ceylân’a bırakmıştım.
Said Nursî

Aziz, sıddık kardeşlerim!
Ben şimdi Celcelutiye’yi okurken,

cümlesinde Risâle-i Kader’e işâret eden yirmi altıncı mertebede,
Sûresi Kader Sözüyle münâsebeti nedir? kalbime gelmesi ânında ihtar edildi.. O sûrenin başını okurken gördüm ki,

âyeti bütün kalemlerin ve tastir ve kitapların aslı, esası, ezelî me’hazı ve sermedî üstadı kaderin kalemi ve Nur ve ilm-i ezelînin nuruna işâret eden
kelimesidir. Demek
Zerrat Risâlesi’ne işâreti gibi kuvvetli bir münâsebetle,
kelimesi Risâle-i Kader’e kuvvetli işâretle bakar.
Said Nursî
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
azərbaycan
Türkmence
فارسى