Tılsımlar Mecmuası | Yirmidokuzuncu Sözün İkinci Maksadı | 116
(103-122)
Zîhayat fertlerden (yâni insanlardan) terekküb eden bir daire-i azîmenin nokta-i merkeziyyesindeki ferdin elinde bir mum ve daire-i muhitteki fertlerin ellerinde de birer âyine farzedilse; nokta-i merkeziyyenin muhit aynalarına verdiği feyiz ve cilve-i aks, müzahametsiz, tecezzisiz, tenakussuz, nisbeti birdir.
Üçüncü Temsil: "Müvazene Sırrı"dır. Meselâ:
Hakikî ve hassas ve çok büyük bir mizan bulunsa; iki gözünde iki güneş veya iki yıldız veya iki dağ veya iki yumurta veya iki zerre herhangisi bulunursa bulunsun, sarf olunacak ayni kuvvet ile o hassas azîm terazinin bir gözü göğe, biri zemine inebilir.
Dördüncü Temsil: "İntizam Sırrı"dır. Meselâ:
En azîm bir gemi, en küçük bir oyuncak gibi çevrilebilir.
Beşinci Temsil: "Tecerrüd Sırrı"dır. Meselâ:
Teşahhusattan mücerred bir mahiyet, bütün cüz'iyyatına en küçüğünden en büyüğüne tenakus etmeden, tecezzi etmeden bir bakar, girer. Teşahhusat-ı zâhiriyye cihetindeti hususiyetler, müdahale edip şaşırtmaz.O mahiyet-i mücerredin nazarını tağyîr etmez. Meselâ: İğne gibi bir balık, Balina balığı gibi o mahiyet-i mücerredeye mâliktir. Bir mikrop, bir gergedan gibi mahiyet-i hayvaniyeyi taşıyor.
Altıncı Temsil: "İtâat Sırrı"nı gösterir. Meselâ:
Bir kumandan, "Arş" emri ile bir neferi tahrik ettiği gibi, aynı emir ile bir orduyu tahrik eder, şu temsil-i itâat sırrının hakikati şudur ki: Kâinatta, bittecrübe herşey'in bir nokta-i kemâli vardır. O şey'in, o noktaya bir meyli vardır. Muzaaf meyil, ihtiyaç olur. Muzaaf ihtiyaç, iştiyak olur. Muzaaf iştiyak incizab olur ve incizab, iştiyak, ihtiyaç, meyil; Cenâb-ı Hakk'ın evâmir-i tekvîniyyesinin, mahiyet-i eşya tarafından birer habbe ve nüve-i imtisâlidirler. Mümkinat mahiyetlerinin mutlak kemâli, mutlak vücuttur. Hususî kemâli; istidatlarını, kuvveden fiile çıkaran ona mahsus bir vücuttur, İşte bütün kâinatın "Kün" emrine itâatı, birtek nefer hükmünde olan bir zerrenin itâatı gibidir. İrade-i Ezeliyye'den gelen "Kün" emri ezelisine mümkinatın itaatı ve imtisâlinde yine iradenin tecellisi olan meyil ve ihtiyaç ve şevk ve incizab; birden, beraber mündemiçtir. Lâtif su, nâzik bir meyille incimad emrini aldığı vakit demiri parçalaması, itâat sırrının kuvvetini gösterir.
Üçüncü Temsil: "Müvazene Sırrı"dır. Meselâ:
Hakikî ve hassas ve çok büyük bir mizan bulunsa; iki gözünde iki güneş veya iki yıldız veya iki dağ veya iki yumurta veya iki zerre herhangisi bulunursa bulunsun, sarf olunacak ayni kuvvet ile o hassas azîm terazinin bir gözü göğe, biri zemine inebilir.
Dördüncü Temsil: "İntizam Sırrı"dır. Meselâ:
En azîm bir gemi, en küçük bir oyuncak gibi çevrilebilir.
Beşinci Temsil: "Tecerrüd Sırrı"dır. Meselâ:
Teşahhusattan mücerred bir mahiyet, bütün cüz'iyyatına en küçüğünden en büyüğüne tenakus etmeden, tecezzi etmeden bir bakar, girer. Teşahhusat-ı zâhiriyye cihetindeti hususiyetler, müdahale edip şaşırtmaz.O mahiyet-i mücerredin nazarını tağyîr etmez. Meselâ: İğne gibi bir balık, Balina balığı gibi o mahiyet-i mücerredeye mâliktir. Bir mikrop, bir gergedan gibi mahiyet-i hayvaniyeyi taşıyor.
Altıncı Temsil: "İtâat Sırrı"nı gösterir. Meselâ:
Bir kumandan, "Arş" emri ile bir neferi tahrik ettiği gibi, aynı emir ile bir orduyu tahrik eder, şu temsil-i itâat sırrının hakikati şudur ki: Kâinatta, bittecrübe herşey'in bir nokta-i kemâli vardır. O şey'in, o noktaya bir meyli vardır. Muzaaf meyil, ihtiyaç olur. Muzaaf ihtiyaç, iştiyak olur. Muzaaf iştiyak incizab olur ve incizab, iştiyak, ihtiyaç, meyil; Cenâb-ı Hakk'ın evâmir-i tekvîniyyesinin, mahiyet-i eşya tarafından birer habbe ve nüve-i imtisâlidirler. Mümkinat mahiyetlerinin mutlak kemâli, mutlak vücuttur. Hususî kemâli; istidatlarını, kuvveden fiile çıkaran ona mahsus bir vücuttur, İşte bütün kâinatın "Kün" emrine itâatı, birtek nefer hükmünde olan bir zerrenin itâatı gibidir. İrade-i Ezeliyye'den gelen "Kün" emri ezelisine mümkinatın itaatı ve imtisâlinde yine iradenin tecellisi olan meyil ve ihtiyaç ve şevk ve incizab; birden, beraber mündemiçtir. Lâtif su, nâzik bir meyille incimad emrini aldığı vakit demiri parçalaması, itâat sırrının kuvvetini gösterir.
Ses Yok
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
azərbaycan
Türkmence
فارسى