Îman ve Küfür | Onyedinci Söz | 78
(72-92)

Sonra soldaki istikbâle baktım. Derman bulamadım. Belki yarınki gün, benim kabrim ve istikbal ise, emsalimin ve nesl-i âtinin bir kabr-i ekberi suretinde görünüp ünsiyet değil, belki vahşet verdi. (Hâşiye 2).
(Hâşiye 2) (Îmân ve huzur-u îmân, o dehşetli kabr-i ekberi sevimli saadet saraylarında bir dâvet-i Rahmaniye gösterir.)
Soldan dahi hayır görünmediği için, hâzır güne baktım. Gördüm ki: Şu gün, güya bir tabuttur. Hareket-i mezbûhânede olan cismimin cenazesini taşıyor.(Hâşiye 3).
(Hâşiye 3): Îmân, o tabutu, bir ticaretgâh ve şa’şaalı bir misafirhane gösterir.
İşbu cihetten dahi deva bulamadım. Sonra başımı kaldırıp şecere-i ömrümün başına baktım. Gördüm ki: O ağacın tek meyvesi, benim cenazemdir ki, o ağacın üstünde duruyor, bana bakıyor.(Hâşiye 4).
(Hâşiye 4):Îmân, o ağacın meyvesini cenaze değil, belki ebedî hayata mazhar ve ebedî saadete namzed olan ruhumun eskimiş yuvasından yıldızlarda gezmek için çıktığını gösterir.
Ses Yok
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
azərbaycan
Türkmence
فارسى