Hem de, muaraza halinde olan Şarkla Garbı barıştırıyor. İttihad-ı İslâmı meydana getirmek için çalışan ehl-i İslâma yegâne çâenin Risâle-i Nur olduğu mütehassıs zatlar tarafından kabul ve tasdik edilmektedir. Hem, bugünkü dünyadaki ihtilâfları halledecek olan; aklen, fikren terakki etmiş yirminci asır insanlarına hak ve hakîkatı anlatabilecek yepyeni bir ilmî keşfiyatı ve bir teceddüdü Amerika’da, Avrupa’da husûsan Almanya’da, taharri eden cereyanlar meydana gelmiş; eğer idrak edebilirler ve görebilirlerse, işte Risâle-i Nur Külliyatı... Nitekim bu hakîkatın idrak edilmeye başlandığını gösteren emâreler bahtiyar Alman Milleti içinde görülmektedir. (Hâşiye)
Eski zaman Garp feylesoflarının çözemedikleri ve yeni zaman feylesoflarının da: “Felsefe henüz bunu halledememiştir” dedikleri düğümler, Risâle-i Nur’da, Kur’ânın feyziyle keşf ve halledilerek aklen ve mantıkan ispat edilmiştir. Şarkın dâhî hükemâlarının kırk sahifede anlatmaya çalıştıkları müşküller, Risâle-i Nur’un bir sahifesinde veciz bir şekilde ifade edilmiştir.
Bediüzzaman’ın 1935 senesinde idam edilmek üzere verildiği Ağırceza Mahkemesindeki müdafaatından bir iki cümle: “Risâle-i Nur sönmez, söndürülemez. Risâle-i Nur, söndürülmek için üflendikçe parlayan bir nurdur. Risâle-i Nur, tılsım-ı kâinatın muammasını keşf ve halleden bir keşşaftır.”
Hem, haşr-i cismanî meselesinde, hükemadan İbni Sîna gibi, meşhur bir dâhînin, “Haşir naklîdir, îman ederiz; akıl bu yolda gidemez” dediği bir hakîkat, Risâle-i Nur’da, hem umumun istifade edebileceği emsalsiz bir tarzda Kur’ânın feyziyle aklen ispat edilmiştir.
Dalâlet-alûd Avrupa feylesoflarının ve sapkın talebelerinin ba’zı müteşabih Âyât-ı Kerîme ve Ehadîs-i Şerifenin zâhirî ma’nalarını anlamayarak yaptıkları kasıtlı i’tirazlara, Risâle-i Nur’da aklen, mantıkan cevaplar verilerek, o Âyetlerin ve o Hadîslerin birer mu’cize oldukları isbat edilmiştir. Böylelikle de, bu zamanda fen ve felsefeden gelen dalâlet ve şüpheleri Risâle-i Nur kökünden kesmiştir. Risâle-i Nur bunu yaparken de müsbet bir usûl takip etmiştir.
Hâşiye: Avrupada hıristiyanlar içinde bir tek kasabada altmış beş adet sarıklı genç Nur Talebesinin çıkması, bunun bir nümûnesidir.
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
azərbaycan
Türkmence
فارسى