(Haşir akidesinin, pek çok ruhî faidelerinden ve hayatî neticelerinden birtek netice-i câmiayı ihtisar ile beyân ve hayat-ı insaniyeye husûsan hayat-ı içtimâîyesine ne derece lüzumlu ve zarurî olduğunu izhar ve bu îman-ı haşrî akidesinin pek çok hüccetlerinden, bir tek hüccet-i külliyeyi icmal ile göstermek ve o akide-i haşriye ne derece bedihî ve şübhesiz bulunduğunu ifade etmekten ibaret olarak “İki Nokta”dır.)
Birinci Nokta: Âhiret akidesi; hayat-ı içtimâîye ve şahsiye-i insaniyenin üss-ül esası ve saadetinin ve kemâlâtının esasatı olduğuna yüzer delillerinden bir mikyas olarak yalnız “dört” tanesine işâret edeceğiz.
Birincisi: Nev’i beşerin hemen yarısını teşkil eden çocuklar, yalnız Cennet fikriyle, onlara dehşetli ve ağlatıcı görünen ölümlere ve vefatlara karşı dayanabilirler. Ve gâyet zaîf ve nâzik vücûdlarında bir kuvve-i ma’nevîye bulabilirler. Ve herşeyden çabuk ağlayan gâyet mukavemetsiz mizac-ı ruhlarında, o Cennet ile bir ümid bulup mesrûrâne yaşayabilirler. Meselâ, Cennet fikriyle der: “Benim küçük kardeşim veya arkadaşım öldü, Cennetin bir kuşu oldu. Cennette gezer, bizden daha güzel yaşar.” Yoksa, her vakit etrafında kendi gibi çocukların ve büyüklerin ölümleri; o zaîf biçârelerin endişeli nazarlarına çarpması, mukavemetlerini ve kuvve-i ma’nevîyelerini zir ü zeber ederek gözleriyle beraber, ruh, kalb, akıl gibi bütün letâifini dahi öyle ağlattıracak, ya mahvolup veya divâne bir bedbaht hayvan olacaktı...
İkinci delil: Nev’i insanın nısfı olan ihtiyarlar, yalnız hayat-ı uhreviye ile yakınlarında bulunan kabre karşı tahammül edebilirler. Ve çok alâkadar oldukları hayatlarının yakında sönmesine ve güzel dünyalarının kapanmasına mukabil bir teselli bulabilirler.
Türkçe
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
Türkmence
فارسى