Sonra küfürlerini sîga-i mâzi ile zikretmek, hakkın izhâr ve isbatından evvel onların küfrü kucaklayıp kabul etmelerine işârettir. Bunun içindir ki, onlara karşı inzarın adem-i inzar gibi faidesiz kaldığına,
kelimesiyle işâret yapılmıştır. Sonra, fevkaniyeti ifade eden
deki
onların yüzleri yere yapışmış gibi başlarını kaldırıp âmirlerinin sözünü dinleyemediklerine işârettir. Ve keza ma’naya bir zarar ve bir halel îras etmeyen ve terkine tercih edilen
in zikri, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’a nazaran inzarın adem-i inzar gibi olmadığına işârettir. Zîra inzarda ecr ü sevab vardır.
cümlesindeki hemze ile
müsavatı ifade ettiğinden,
kelimesine te’kiddir. Yahut
kelimesinden müsavatın bir ma’nası, hemze ile
den ikinci ma’nası irâde edilir. Çünkü, müsavatın medârı ya adem-i faidedir veya mûcibin adem-i vücûdudur.
S- İstifham şekliyle müsavatı ifade etmekte ne ma’na vardır?
C- Yapmış olduğu fiilinde bir faidesi olmayan muhatabın fiilinin faidesiz olduğuna latif ve mukniane bir vecihle îkâz edilmesi ancak istifham ile olur ki, muhatab, fiilini düşündükten sonra, kötü neticesini nazara alarak kalbi mutmain olsun.
S-
kelimesi inzar ve adem-i inzardan mecaz ise, aralarındaki alâka nedir?
C- İstifhamın müsavatı tazammun etmesidir. Zîra istifham eden adamın bilgisine göre, vücûd ile adem mütesavidir. Maahaza bu gibi istifhamlara verilen cevablar, alelekser şu müsavat-ı zımniye ile verilir.
S- Mâzi sîgasiyle inzardan yapılan ta’bir neye işârettir?
Türkçe
English
العربية
Pyccĸий
français
Deutsch
Español
italiano
中文
日本語
Қазақ
Кыргыз
o'zbek
Türkmence
فارسى