Nur.gen.tr
Bismillah her hayrın başıdır.
   "adem" için arama sonuçları:1.Sayfa
Sonraki  
Şualar | İkinci Şuâ |14
... fani , vazifesiz , halik , manasiz hadisatin herc ü merci altinda ve inkilablarin firtinalari içinde , adem zulümatinda yuvarlanan bir perisan mecmua-yi vahiyesi , hem bu çok garib ve tam muntazam , menfaatdar fabrikayi ; mahsulatsiz , neticesiz , issiz , muattal , karmakarisik olarak suursuz tesadüflerin oyuncagi ve sagir tabiatin ve kör kuvvetin melabegahi ve umum zisuurun matemhanesi ve bütün zihayatin mezbahasi ve hüzüngahi suretine çevirir ....
Şualar | İkinci Şuâ |27
.... eger esya , ayri ayri ellere ve esbaba ve tabiat gibi seylere havale edilse , o halde bütün ehl-i aklin ittifakiyle ; hiçbir sebeb hiçbir cihetten , hiçten ademden icad edemez . çünkü , o sebebin muhit bir ilmi , müstevli bir kudreti olmadigindan , o adem ise , yalniz zahiri ve harici bir adem olmaz . belki adem-i mutlak olur . adem-i mutlak ise , hiçbir cihetle mense-i vücud olamaz . öyle ise , her halde terkib edecek ....
Şualar | İkinci Şuâ |40
... nezafeti ihtar eden ve yüzümüzü oksayan gözümüz önündeki kabilenin bir senede nesrolan efradi , beni-ademin adem zamanindan beri gelen umum efradindan fazla oldugu halde , her baharda sair kabileler ile beraber birkaç gün zarfinda insalari ve ihyalari , hasirleri ; elbette kiyamette ecsad-i insaniyenin insasina bir misal degil , belki binler misaldirler .evet dünya dar-ül hikmet ve ahiret dar-ül kudret oldugundan ; dünyada hakim , mürettib , müdebbir , mürebbi gibi çok isimlerin iktizasiyle , dünyada icad-i esya bir derece tedrici ve zaman ile olmasi ; hikmet-i rabbaniyenin muktezasiyle olmus ....
Şualar | Dördüncü Şuâ |78
.... hem öyle yükseklenir ki , sermediyet cilvesini alir ; daha ömrün kisa ve uzunluguna bakmaz diye bu ayetten dersimi aldim ve niyet ve tasavvur ve hayalce bütün hayatlarin ve zihayatlarin naminadedim .altinci mertebe-i nuriye-i hasbiye : müfarakat-i umumiye hengami olan harab-i dünyadan haber veren ahirzaman hadisati içinde müfarakat-i hususiyemi ihtar eden ihtiyarlik ve ahir ömrümde bir hassasiyet-i fevkalade ile fitratimdaki cemal-perestlik ve güzellik sevdasi ve kemalata meftuniyet hisleri inkisaf ettikleri bir zamanda daimi ve tahribatçi olan zeval ve fena ve mütemadi ve tefrik edici olan mevt ve adem , dehsetli bir surette bu güzel dünyayi ve bu güzel mahlukati hirpaladigini , parça parça edip güzelliklerini bozdugunu fevkalade bir suur ve teessürle gördüm ....
Şualar | Dördüncü Şuâ |85
.... ve ecrami ve mevcudati mevlevi-misal pervane gibi raks ve semaa kaldiran cezbedarane harekat ve deveran , o hakikat-i cazibedarin cemal-i kudsisinin hükümdarane tezahürati karsisinda asikane ve vazifedarane bir mukabeledir .üçüncü nükte : bütün ehl-i tahkikin icmaiyle vücud hayr-i mahzdir , nurdur . adem serr-i mahzdir , zulmettir . bütün hayirlar , iyilikler , güzellikler , lezzetler -tahlil neticesinde- ...
Şualar | Yedinci Şuâ |107
.... her bir menfi meselesi dahi , bir müsbet hakikatin ünvani ve perdesidir . eger imana karsi mübareze eden ehl-i küfür , gayet müskilat ile menfi itikadlarini kabul-ü adem ve tasdik-i adem suretinde isbat ve kabul etmege çalissalar ; o küfür , bir cihette yanlis bir ilim ve hata bir hüküm ...
Şualar | Yedinci Şuâ |140
... .) . hem aklina dedi : madem bu mezkur dokuz hakikatlar bu zatin sidkina sehadet ederler ; elbette bu adem , beni-ademin medar-i serefi ve bu alemin medar-i iftiharidir . ve ona “fahr-i alem” ve “seref-i ben-i adem” denilmesi pek layiktir ve onun elinde bulunan ferman-i rahman olan kuran-i muciz-ül beyanin hasmet-i saltanat-i maneviyesinin nisf-i arzi istilasi ve sahsi kemalati ve yüksek hasletleri gösteriyor ki ; bu alemde en mühim zat budur ....
Şualar | OnBirinci Şuâ |227
... hayatini kemal-i mizanla veren ; iyiliklere güzel neticeler ve fenaliklara fena neticeler verdiren ve adem (a .s) zamanindan beri tagi ve zalim kavimlere vurdugu tokatlarla kendini pek kuvvetli ihsas ettiren bir adalet-i sermediye , elbette ve hiç sübhe getirmez ki : günes gündüzsüz olmadigi gibi ; o hikmet-i ezeliye , o adalet-i sermediye ahiretsiz olmazlar ve ölümde en zalimlerin ve en mazlumlarin bir tarzda gitmelerindeki akibetsiz bir dehsetli haksizliga , adaletsizlige ve hikmetsizlige hiçbir veçhile müsaade etmezler diye “hakim” ve “hakem” ve “adl” ve “adil” isimleri bizim sualimize kati cevab veriyorlar .hem madem bütün zihayat mahluklarin , elleri yetismedigi ve iktidarlari dairesinde olmayan bütün hacatlarini , bütün fitri matlablarini bir nevi dua bulunan istidad-i fitri ve ihtiyac-i zaruri dilleriyle istedikleri vakitte , gayet rahim ve isitici ve sefkatli bir dest-i gaybi tarafindan verildiginden ve ihtiyari olan daavat-i insaniyenin , hususan havaslarin ve nebilerin dualarinin on adedden alti-yedisi hilaf-i adet makbul olmasindan kati anlasiliyor ki : her dertlinin ahini , her muhtacin duasini isiten ve dinleyen bir semi-i mucib perde arkasinda var , bakar ki ; en küçük bir zihayatin en küçük bir ihtiyacini görür ve en gizli bir ahini isitir , sefkat eder , fiilen cevab verir , memnun eder ....
Şualar | OnBirinci Şuâ |247
.... su halde sen ey mülhid , dalaletin itibariyle ya idam-i ebedi ile ademe düseceksin veya cehenneme gireceksin ! serr-i mahz olan adem ise , senin bütün sevdiklerin ve saadetleriyle memnun ve bir derece mesud oldugun umum akraba ve asl ve neslin seninle beraber idam olmasindan , binler derece cehennemden ziyade senin ruhunu ve kalbini ve mahiyet-i insaniyeni yandirir ....
Şualar | OnBirinci Şuâ |274
.... söyle ki :ol nazar-i gaflet , o mübarek nazeninleri ; vazifesiz , neticesiz bir mevsimde görünüp , hareketleri neseden degil , belki güya ademden ve firaktan titreyerek hiçlige düstüklerini göstermekle , herkes gibi bendeki ask-i beka ve hubb-u mehasin ve sefkat-i cinsiye ve hayatiyeye medar olan damarlarima o derece dokundu ki , böyle dünyayi bir manevi cehenneme ve akli bir tazib aletine çevirdigi sirada , muhammed aleyhissalatü vesselamin besere hediye getirdigi nur perdeyi kaldirdi ; idam , adem , hiçlik , vazifesizlik , abes , firak yerlerinde o kavaklarin her birinin yapraklari adedince hikmetleri ve manalari ve risale-i nurda isbat edildigi gibi , üç kisma ayrilan neticeleri ve vazifeleri var diye gösterdi .birinci kisim : sani-i zülcelalin esmasina bakar ....
Sonraki  
 | 
Pharmaceutical Track & Trace System İlaç Takip Sistemi