Sayfa(139-147): | |||
az malı (Hâşiye-1) terk edip; gayr-i meşrû, külfetsiz bir malı arar. Ve o yolda izzetini, belki haysiyetini feda eder. Hırsın İkinci Neticesi: Haybet ve hasarettir. Maksudunu kaçırmak ve istiskale ma’rûz kalıp, teshilât ve muâvenetten mahrum kalmaktır. Hattâ Yâni: “Hırs, hasâret ve muvaffakıyetsizliğin sebebidir.” olan darb-ı mesele mâsadak olur. Hırs ve kanaatın te’siratı, zîhayat âleminde gâyet geniş bir düstûr ile cereyan ediyor. Ezcümle: Rızka muhtaç ağaçların fıtrî kanaatları, onların rızkını onlara koşturduğu gibi; hayvanatın hırs ile meşakkat ve noksâniyet içinde rızka koşmaları, hırsın büyük zararını ve kanaatın azîm menfaatını gösterir. Hem zaîf umum yavruların lîsan-ı halleriyle kanaatleri, süt gibi lâtif bir gıdanın ummadığı bir yerden onlara akması ve canavarların hırs ile noksan ve mülevves rızıklarına saldırması; da’vamızı parlak bir sûrette isbat ediyor. Hem semiz balıkların vaziyet-i kanaatkârânesi, mükemmel rızıklarına medâr olması; ve tilki ve maymun gibi zeki hayvanların hırs ile rızıkları peşinde dolaşmakla beraber kâfi derecede bulmamalarından cılız ve zayıf kalmaları, yine hırs ne derece sebeb-i meşakkat ve kanaat ne derece medâr-ı rahat olduğunu gösterir. Hem Yahudi Milleti hırs ile, ribâ ile, hile dolabı ile rızıklarını zilletli ve sefâletli, gayr-ı meşrû ve ancak yaşayacak kadar rızıklarını bulması.. ve sahranişinlerin (yâni bedevilerin) kanaatkârane vaziyetleri, izzetle yaşaması ve kâfi rızkı bulması; yine mezkûr da’vamızı kat’i isbat eder. Hem çok âlimlerin (Hâşiye-2) ve ediblerin (Hâşiye-3) zekâvetlerinin verdiği bir hırs sebebiyle fakr-ı hâle düşmeleri ve çok aptal ve iktidarsızların, fıtrî kanaatkârâne vaziyetleri ile zenginleşmeleri kat’i bir sûrette isbat eder ki: Rızk-ı helâl, acz ve iftikara göre gelir; iktidar ve ihtiyar ile değil. ----------------------------------------------- Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||