Sayfa(90-137): | |||
Yakînin kâşifi olmakla, miftah-ı belâgattır. Hakîkat olduğu şey’e, menar-ı ihtida odur. Hakk’ın keşşafı olmakla, belâgatça misâlsizdir. Belâgatta olan, esrâra bir misbah-ı vehhacdır. Mesâilden ne şey müşkil olursa onda zâhirdir. Bütün esdaf-ı elfazda esrâr-ı belâgattır. Hakk’ın cevher-i âlisiyle elmas-ı hakîkattan, Şükûke karşı yapılmış olan bir seyf-i katı’dır. Müzehheb basamaklı şu semavât-ı kemâlâta, Urûc etmek için hakkıyla bir nurânî mirkattır. Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||