Sayfa(64-71): | |||
Ve keza harf-i tarif olan S― Kur’ân zarûriyat-ı dîniyedendir. Zarûriyatta ihtilaf olamaz. Halbuki müfessirlerce verilen ayrı ayrı ma’naların bir kısmı, birbirine muhaliftir? C― Azizim! Kur’ân’ın herbir kelâmı, üç kaziyeyi müştemildir: Birincisi: Bu, Allah’ın kelâmıdır. İkincisi: Allah’ca murad olan ma’na haktır. Üçüncüsü: Ma’nayı murad, budur. Eğer Kur’ân’ın o kelâmı, başka bir ma’naya ihtimali olmayan muhkemattan olursa veya Kur’ân’ın başka bir yerinde beyân edilmiş ise, birinci ve ikinci kaziyeleri aynen kabul etmek lâzımdır ve inkârları da küfürdür. Şayet Kur’ân’ın o kelâmı, başka bir ma’naya ihtimali olan bir nass veya zâhir olursa, üçüncü kaziyeyi kabul etmek lâzım olmadığı gibi inkârı da küfür değildir. İşte müfessirlerin ihtilafları, ancak ve ancak şu kısma âittir. İhtar: Mütevatir hadîsler de, bu hususta, âyetler gibidir. Yalnız birinci kaziye, teemmül yeridir. Çünkü, S- Küfür, cehildir. Halbuki kâfirler, Hazret-i Muhammed’i (A.S.M.) evlâdları kadar tanıyorlardı? C- Küfür, iki kısımdır. Bir kısmı, bilmediği için inkâr eder; ikincisi, bildiği halde inkâr eder. Bu da, birkaç şubedir. Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||